Sunday 13 May 2012

Ida Sand "Meet Me Around Midnight" 2007 (Türkçe)


İsminden de anlaşılacağı gibi gece yarısı için ideal bir albüm Meet Me Around Midnight. Bu yaklaşık bir saatlik kaydın nasıl bittiğini anlamayacaksınız. İnanın bana, son şarkının hemen ardından yeniden play düğmesine basacaksınız. Albümün asıl türü soul ve jazz olmakla birlikte zaman zaman yoğun blues tadı da almaktasınız. Ida Sand’in kesinlikle derin, geniş, rahat, siyah ve güçlü bir sesi var. Dahası sesini nasıl kullanacağını ve dinleyicilerin onu nasıl duyduğunu da biliyor. Size şarkılardaki duyguyu ard arda yaptığı vibratolarla ve telaffuz sırasında yaptığı sürprizlerle çok iyi veriyor. Ida’nın vokal performansı albümdeki ana konsantrasyonun verileceği nokta olsa da sizlerden ricam şarkı 1 ve 5 dışında Ida’nın sesi ile uyum içerisinde çaldığı piyanoya kulak verin. Bana göre, vokalist eşlik enstrümanlarından birini çalıyorsa organik ve zamanlaması çok doğru bir ses yakalanmakta. Ida’nın piyanosundaki dinamikler sesindekilerle harika bir uyum içerisinde. Ida’nın bu albümü çıkarmadan önce çok çalıştığı ve tecrübelenmek için çok beklediği anlaşılıyor çünkü albümde sıradan bir performans, kayıt veya besteye rastlamak mümkün değil. Albümün yapımcısı, aynı zamanda konuk sanatçı olarak trombonları da çalan Nils Landgren (the man with the red horn). Albümde favorim olan birçok ACT müzisyeni de bulunmakta. Gitarist  Ulf Wakenius, basçı Lars Danielsson, basçı Ove Andersson(#12), piyanist Jan Lundgren (#1, #5), gitarist Henrik Janson, gitarist Ola Gustafsson(#7 #10 #12), davulcu Michael Edlund(#7 #10 #12) ve davulcu Rasmus Kihlberg. Albüm kaydı, miksajı ve masteringi Lars Nilsson tarafından Göteborg’da bulunana Nilento Stüdyolarında yapılmış. İsterseniz, şarkı listesini ve kısaca her parça için düşüncelerimi aktarayım:
  1. Mr. Pianoman (Kuller / Beckstine)
  2. Bang Bang (Sonny Bono)
  3. Brutal Truth (Ida Sand)
  4. Every Little Bit Hurts (Ed Cobb)
  5. Her Comes The Rain Again (Lennox / Stewart)
  6. One For My Baby (Arlen / Mercer)
  7. Feeding off The Love of The Land (Steveland Morris)
  8. Higher Ground (Steveland Morris)
  9. At Last (Gordon / Warren)
  10. Baby Don’t You Tear My Clothes (Sam Hopkins)
  11. Maybe You’ll Be There (Bloom / Gallop)
  12. Use Me (Bill Withers)
  13. Home (Ida Sand)
  1. Mr Pianoman:Billy Eckstine ve Sid Kuller tarafından Count Basie Orkestrası’na ait Basie/Eckstine Incorporated in 1959 albümü için yazılan ve bestelenen çok eski bir parça. Dinamik aralığın sınırlarına dayanan (beni ağlatan) harika bir vokal girişe Jan Lundgren’in mükemmel piyanosu ve iyi tanımlı davul ve bas ile eşlik edilmekte, sonrasında kadifeden bir uyum şarkının gidişatını belirlemekte.  Şarkının ilk yarısında Ida Sand’in vokali ile kontrol edilen tansiyonun düşüşü ve yükselişi bir kez daha gerçekleştiriliyor. Devamında, piyano ana temayı Rasmus Khilberg’in vuruşları ile çalıyor ve şarkıyı sona doğru taşıyor.
  2. Bang Bang: İlk şarkıdaki enerjik girişin devamında sakinleşen tansiyon bu minör parçaya başarılı bir şekilde bağlı. Çok iyi bilinen Sonny Bono bestesi en duygulu haliyle karşımızda. Bana göre en iyi cover olma ihtimali var. Wakenius’un akustik gitarı, davulcunun pürüzsüz dokunuşları, Ida Sand’in yumuşak piyano dokunuşları ve duygulu vokali çok uyumlu. Ida ve arkadaşları standart beste üzerine birçok renk ekleyerek onu dinamik bir hale getiriyorlar.
  3. Brutal Truth: Ve işte geldik, bu iyi beste Ida Sand’a ait. Dinleyicinin enerjisi şarkı boyunca devam eden sabit yürüyüşlü elektrik bas ile yeniden yakalanıyor. Davulcunun atakları bir harika ve Ida Sand’in vokali ile birlikte şarkının tansiyonunu belirlemekte.
  4. Every Little Bit Hurts: Çok yavaş ve zaman zaman swing eden bir ritimle başlayan parçada kimi zaman sürpriz çıkışlara da rastlamak mümkün. Davul tarafından tetiklenen ilk yükselişte sadece Ida Sand’i duyuyoruz. İkinci yükselişte Nils Landgren’in trombonunu Ida’dan hemen önce dinliyoruz. İlkine göre biraz daha coşkulu olan bu yükseliş sonrası baştaki yavaş ritme geri dönülerek şarkı sonlanıyor.
  5. Here Comes The Rain Again: Aman Allahım, hayatımdaki en önemli şarkılardan biri. Bir erkek bu şarkıda söylenenleri dinlemeden bir kadın ile ilişkiye başlamamalı bence. Şarkı sözleri “Bir kadın ne ister?” sorusuna cevap veriri gibi. Bu şarkıyı Ida’dan dinlemek şarkıyı daha da güzelleştiriyor. Ana tema, yumuşak bir piyano ve davul eşliğinde elektrogitar ve bas ile çalınıyor. Ida’nın sesinden kendinizi almanız çok kolay değil ama lütfen davulcu tarafından çıkarılan işe de dikkat edin.
  6. One for My Baby: Beni mazur görün ama bu parça onuncu parça ile birlikte albümün sexy-blues diyebileceğimiz kısmını oluşturuyor ve aynı zamanda sizi birkaç kadeh daha içmeye yöneltiyor. Ne diyebilirim ki, Ida 50’lerde yaşayan bir Amerikalı şarkıcı gibi söylüyor.
  7. Feeding off The Love of The Land: Elektrogitar partisyonlarını çok beğendiğim romantik bir parça. Uyumlu ve yumuşak vokal de harika. Davul ve bas sürprizsiz sabit bir ritim tutmaktalar.
  8. Higher Ground: Dakikadaki vuruş sayısı yeniden yükseliyor Stevie Wonder’ın bu şarkısıyla beraber. Nils Landgren’in trombonunu ve Henrik Janson’ın organik gitar tonunu çok beğeneceksiniz. Ida’nın vokali ile gitar arasındaki diyaloga dikkat. Davul ve vokal şarkının tansiyonunu çok güzel ayarlıyorlar.
  9. At Last: Bence bu şarkı için oldukça sübjektif duygularla yazdıklarımı ilerde değiştirebilirim. Neden mi? Çünkü sevgili eşimden bir süredir uzağım ve bu şarkıyı dinlediğinizde beni anlayacaksınız. Şimdilik, bu şarkıya takıntı yarattım ve her gün dinliyorum. Lars Danielsson’un 1 km uzaktan tanıyacağım mükemmel bas tonu pürüzsüz bir giriş yapmış parçaya. Sonrasında ipek bir uyum sizi şarkının sonuna kadar götürüyor. Bu sefer piyano ve gitar tarafından gerçekleştirilen partisyonlara dikkat.
  10. Baby Don’t You Tear My Clothes: Harika bir minör blues parçası. Ida Sand aynı zamanda harika bir blues şarkıcısı da olduğunu gösteriyor bizlere. Sesindeki dinamiklere bakın. Henrik Janson bence albümdeki en iyi performansını sunuyor ve zaman zaman vokalin yerini alıyor.
  11. Maybe You’ll Be There: Bu bir aşk şarkısı ama bence çaresiz bir kadının aşkına ait. Fırça bagetlerin uygun kullanımı şarkıya oldukça duygulu bir hava veriyor. Eğer sevdiğiniz insan farkınızda değilse bu parçayı dinlemek biraz tehlikeli olabilir.
  12. Use Me: Muhteşem bir bas partisyonu ile başlayan enerjik bir kayıt. Aynı anda çalan iki farklı gitar kaydı ile şarkı devam etmekte.  İlk olarak Ida’nın harika vokalini dinliyoruz, sonrasında ise sadece mükemmel bir tromboncu değil aynı zamanda kalifiye bir erkek vokal olan Nils Landgren’i duyuyoruz.
  13. Home: Evim evim güzel evim. Evimi çok severim ve sanırım Ida da evini çok seviyor. Şarkı size hem evi hatırlatıyor hem de evin içinde yaşayan sevdikleriniz ile manalı olduğunu anlatıyor. Yani, aslında özlediğiniz siz ve çevrenizi saran sevdikleriniz ile beraber oluşan uyum ve kendinizi ait hissettiğiniz ruh. Bütün şarkı boyunca Ida harika piyano ve ses tonu ile çalıp söylüyor ve size artık yatma vaktinin geldiğini anlatıyor. Ama daha önceden de söylemiştim, onun bu sözünü dinlemeyecek ve play tuşuna yeniden basacaksınız.
ACT’den gelen bir kayıt ile ilgili kötü bir şey söylemek gerçekten çok zor, hepsi çok başarılı. Vokallerin harika kaydedildiğini söyleyebilirim. (Bence en iyi vokal kayıtlar ACT tarafından yapılıyor.) Vokal iyi odaklanmış, bütün katmanlar ayrı ayrı duyulabilmekte. Sahnedeki enstrüman dağılımı güzel. Bas kayıtları organik ve akustik. ACT kayıtları Hi-Fi bir set için oldukça uygun. Doğal ses söz konusu olduğunda ACT’yi ECM’den daha başarılı buluyorum.

İlk parçanın şu örneğini dinleyebilirsiniz ancak size albümü kesinlikle almanızı ve iyi bir sette dinlemenizi öneririm. Çünkü Ida'nın harika vokali tam olarak duyulmayı ve hissedilmeyi hakediyor. http://www.youtube.com/watch?v=kz-yrb8jFvo


Ida Sand hakkında diğer yazılarımı da okuyabilirsiniz:

3 comments:

  1. Here Comes The Rain Again şarkısını tuttum :)

    ReplyDelete
  2. Mr. Pianoman ile sabah açılış yaptım...sonuç: Çalışmak istemiyorum. :) Dinlenecek albümler listesine aldım. Tavsiyeniz için çok teşekkür ederim. :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. rica ederim, en iyi albümü olduğu gibi ACT'nin ve İskandinavların en iyi vokal caz albümlerinden biri.

      Delete