Wednesday 12 February 2014

Türkiye'de Müzik Yazarlığı Üzerine Öylesine Bir Yazı

Ben iyi yazdığımdan söylemiyorum gerçekten. Yani ukelalık olarak algılanmasın; ancak Türkiye'de kitap ve diğer inceleme yazılarını okuma alışkanlığına sahip olmadan müzik yazısı yazan insanlar var. Dahası bu insanları editör olarak bile görebilirsiniz belli köşelerde. Okumasalar olmaz mı denebilir ilk bakışta; ama adı yazmaksa, amaç bir yerlerde yayımlayıp insanların tecrübe edemedikleri hakkında bilgi edinmesini veya tecrübe ettiklerini özümsemesini sağlamak ise, ifadelerin anlamlı, cümlelerin düzgün, üslubun biraz olsun akıcı olması lazım. Bunun için de edebiyat takip etmek gerekir diye düşünüyorum. Baskıya çıkan ve iyi bir editörün elinden geçmiş yazıları okumakla internet yazısı okumak arasında fark var. Ama sanırım bu tür şeyleri bizde yapmak biraz zor. Konu müzik özelinde falan da değil. Uğur Mumcu'nun da bizde yazarların genellikle sadece kendi yazılarını okuduklarına dair eleştirileri var. Yani mesele oldukça geniş ve çözüm varsa bile çok derinlerde. Kaldı ki yazılanlar bir yerlere basılmasa bile internette kalıyor. Müzisyenin kendisi, yeni bir fanı, bir araştırmacı, giriyor okuyor yazıyı. Sorumluluk hissetmeden yapılan her iş gibi bu da yanlış bilgilenmeye ve yanlışın devam ettirilmesine sebep oluyor. Söz gelimi, henüz neyi nasıl yazacağını bilmeyen aklı bir karış havada bir müzik yazarı piyasadaki saçma sapan yazıları görerek hem kötü üslubu, hem de yanlış bilgileri kopyalamaya başlayabiliyor. Keşke bu yazarlar en azından yazılarını yeniden okuyup arada sırada düzeltseler. Açıkçası ben bunu sık sık yapıyorum; çünkü yazar falan değilim.

No comments:

Post a Comment